Sosyal Kaygı Bozukluğu
Sosyal Kaygı Bozukluğu (Sosyal Fobi)
İnsan sosyal bir varlık olması sebebiyle gerek iş hayatında, gerek günlük hayatında diğer insanlarla etkileşim halinde olmaktadır. Hayatımızı kaliteli bir şekilde devam ettirmek için sosyalleşmeye ihtiyaç duyarız. Ancak bazı insanlar için sosyal bir oluşum içinde bulunmak kaygı verici bir durum haline dönüşebilir. Kişi “topluluk önünde konuşmak istemiyorum.” “sahneye çıkmak istemiyorum” “insanlardan utanıyorum.” gibi düşüncelerle topluluk içine çıkmaktan kaçınabilir. Bu kaçınmalar neticesinde kişinin yaşam kalitesi zayıflayabilir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu Nedir?
Sosyal kaygı bozukluğu; topluluk önünde rezil olacağını düşünme, sakar etiketine maruz kalma ve utanç verici bir durum yaşama korkusu olarak adlandırılabilir. Bazı bireylerde topluluk içinde yemek yiyememe ve yüzünün kızaracak olması korkusu kaygı oluşturabilmektedir.
Sosyal Kaygı Bozukluğunun Belirtileri?
-Kıpkırmızı olma
-Ses kısılması
-Titreme
-Terleme
Çocuklarda ise;
-Tutunup kopamama
-Ağlama
-Donup kalma
-Geri çekilme
-Öfke nöbeti
-Konuşmayı reddetme
Sosyal Kaygı Bozukluğu’nun Nedenleri?
Çocukluk dönemimin 10’lu yaşlarında belirtilerin başladığı söylenebilir. Bu belirtiler; çekingen kişilik bozukluğu ile örtüşmektedir. Bu yaşlarda fark edebilmek çocuğun gelecekte problem yaşamaması için büyük önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalara göre sosyal kaygı bozukluğunun genetik bir altyapısı olduğu söylenebilir.
Sosyal Kaygı Bozukluğu Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Sosyal kaygı bozukluğunda bilişsel davranışçı terapi, emdr terapi yöntemlerinde son derece hızlı ve etkili sonuçlar alınmaktadır. Bunların dışında diğer terapi yöntemleri de kişinin durumuna göre olumlu sonuçlar vermektedir.
